Telefon: (212) 525 52 32
Anasayfa
İletişim
Anasayfa
Kurucu
»
Vakfın Amaçları
»
Vakfın Yapısı
»
Vakfın Senedi
»
Resim Galeri
»
Video Galeri
»
Iletişim
»
Bize Yazın
»
2 HAZİRAN CUMARTESİ GÜNÜ VAKIF MERKEZİMİZDE YAPILAN KONFERANSTA İSTANBUL MERKEZ VALİSİ SAYIN MURAT YILDIRIM "ERMENİ MESELESİNİN İÇ YÜZÜ VE OSMANLI DEVLETİNİN HOŞGÖRÜSÜ " KONUSU ELE ALINMIŞTIR.
2 Haziran Cumartesi günü vakıf merkezimizde yapılan konferansta İstanbul Merkez Valisi Sayın Murat YILDIRIM "Ermeni Meselesinin İç Yüzü ve Osmanlı Devletinin Hoşgörüsü " konusu ele alınmıştır. Konferansın özeti aşağıda verilmiştir.
Yüzyıllar boyunca Osmanlı idaresi altında yaşamış olan Ermeniler,bu süre içinde toplumun bir parçasını oluşturmuşlar , çeşitli devlet görevlerinde bulunmuşlardır.İçlerinden bir çoğu da ticaret, musiki,edebiyat, mimari vs. gibi alanlarda önemli işler başarmışlardır.Sosyal ve iktisadi hayatta kazanmış oldukları bu statü sayesinde, Türkler’le rahatça uyum sağlayarak , en nüfuzlu reaya konumuna sahip olmuşlardır. Öyle ki görev yaptığı yıllarda Ermeniler’in Osmanlı Devleti’ndeki durumunu gözlemleyen Alman Generali Moltke, onlar için şu değerlendirmeyi yapmıştır:”Bu Ermeniler’e hakikatte Hırıstiyan Türkler denilebilir. Rumlar’ın kendi benliklerini korumalarına rağmen ,Ermeniler Türk adetlerini ,hatta dilini benimsemişlerdir.Bir Ermeni kadınını sokakta bir Türk kadınından ayırmak mümkün değildir”.Bu konumları ile Ermeniler’in” Sadık Millet “ olarak vasıflandırıldıkları da bilinmektedir.
Ermeniler’in,bütün bu avantajları elde edebilmeleri ,Osmanlı Devleti’nin kendilerine sonsuz bir himaye ve lütuf göstermesi sayesinde olabilmiştir.Gerçekten de Osmanlı Devleti,kuruluş döneminden itibaren Ermenileri iyi niyetle himayesine almıştır.Onlar da Osmanlılar’a sığınmış , sadakatten ayrılmayacaklarına dair yemin etmiş bulunduklarından , diğerlerinden ayrı tutulmuşlardır.
Osmanlı Devleti, bu iyi niyetli tutumunu her zaman devam ettirmişse de özellikle 19.y.y.ın ikinci yarısından itibaren Avrupalılar’ın gayr-ı müslim teba üzerindeki kışkırtıcı faaliyetlerine kanan Ermeniler, düşmanca bir tavır alamaya ve çeşitli isyanlar çıkarmaya başladılar.Bilhassa 1877-78 Osmanlı-Rus Savaşı esnasında ,Ruslar’ın bağımsızlık vaadlerine kapılmaları , neticede bir Ermeni Meselesi’nin doğmasına vesile oldu.Savaş sonunda imzalanan Berlin Antlaşması’nda Ermeniler’in yaşadıkları vilayetlerde ıslahat yapılması öngörülünce memnun olmadılar.Bundan sonra da Taşnak ve Hınçak Komitelerini kurup hedeflerine ulaşabilmenin vasıtası olarak terörizmi benimsediler.Bu komitelerin inancına göre “Yakın maksada gidecek biricik yol ihtilaldir.Türkiye Ermenistanı’ndaki bütün müesseseleri alt-üst etmek , değiştirmek,halkı umumi isyan yoluyla Türk hükümetine karşı savaştırmak” gerekmektedir.
Ermeni meselesi gündeme geldiğinde ,Osmanlı tahtında yeni padişah II.Abdülhamit vardı.II.Abdülhamit Ermeni meselesi ve Doğu Anadolu ıslahatı konusunda çok kararlı bir tutum sergilemiş ve Berlin Kongresi’nde öngörülen hususları hiçbir zaman yürürlüğe koymamıştır.Alman elçisine söylemiş olduğu şu sözler, onun tutumu hakkında yeterli bir fikir vermektedir: ”Ölürüm de Ermenilere muhtariyet hakkı tanıyan Berlin Antlaşması’nın 61.maddesini uygulatmam"
Osmanlı Devleti, I.Dünya Savaşı’nda sekiz cephede birden savaşmak zorunda kaldı.Bu cephelerden bir tanesi de Kafkasya Cephesidir.Osmanlı birlikleri Kafkasya üzerinden hem Rusları güneyden çevirecek hem de Orta Asya’daki Türkler’den yardım alınacaktı.Fakat plan gerçekleşemedi.Enver Paşa idaresindeki Osmanlı birliklerinin Kars-Sarıkamış’ta düşmana karşı bir tek kurşun atmadan şiddetli soğuk , açlık, salgın hastalıklar vb. sebeplerden donarak şehit olması Ermeniler’e bekledikleri fırsatı verdi.
I.Dünya Savaşı’na Osmanlı Devleti dahil olduktan sonra Ermeni komitelerinin düşmanla işbirliği ettiğine dair istihbarat Bab-ı Ali’ye ulaştıkça ve akabinde Anadolu’da birbiri ardı sıra isyanlar çıktıkça hükümet giderek telaşlanıyor fakat hadiselerin durulacağını varsayarak kesin bir tedbir almak yoluna gitmiyordu.Bu süre içinde günün Dahiliye Nazırı Talat Bey, Erzurum Mebusu Varteks Efendi’ye “Ermeniler bu çeşit muamalelere devam ettikleri takdirde çok şiddetli tedbirlerle karşılaşacaklarını “ bildirmiş , Başkumandan Vekili Enver Bey de aynı şekilde patrikle görüşerek cemaatine barış nasihatinde b